Hayatında risk almamış, yeni bir şeyler denememiş yani konfor alanını terk etmemiş birinin başarılı olma ihtimali sadece şansa bağlıdır.
Ben şansa herkes kadar inanmıyorum ya da herkesin yüklediği kadar anlam yükleyemiyorum. Yapılan birçok işte emeği göz ardı ederek, çok şanslısın kelimesini ise tümden reddediyorum.
Yıllarca öğrenmek için, başarılı olmak için gecesini gündüzüne katmış, kitap okumuş, makale yazmış birinin eğitim hayatında başarılı olması şans mı?
Kimsenin ilgi duymadığı bir alana yönelmiş, bu işten para kazanılmaz diyerek güldüğümüz bir girişimcinin yıllar sonra ilgilendiği alanın değer kazanmasıyla birlikte önemli biri olması ya da para kazanması şans mı?
Birçok kişiyle tanışmak için sosyal ortalara giren, tanıştıklarıyla ilişkilerini güçlü tutan bir bireyin, tanıdığı kişilerle iş yapması şans mı?
Ben hiçbirini şans olarak adlandıramam. Birileri çıkıp "Çok şanslısın, iyi bir alana yönelmişsin?", “Şansa, yaptığın iş te tuttu”, “Ne kadar şanslısın, tanıdığın kişi seni zengin etti” denilince o kişinin büyük haksızlığa uğradığını düşünüyorum. İnsanlar kimsenin fark etmediği alana yönelirken, bu alanda boşluk var diyerek başlıyor. Belki o alanda yıllarca emeğinin karşılığını almadan çalışıyor. Tüm hayali bu işin bir gün değer kazanacağı yönünde. O iş değer kazanınca birileri vay be adamdaki/kadındaki şansa bak demesi çok anlamsız.
Birileriyle tanışıp, networkunu güçlü tutmak adına, ailesinden, işinden gücünden vakit ayırıp bu işlere zaman ayıran birinin tanıştığı kişiyle yaptığı ticaret şans değil.
Bunların hepsi için harcanan zaman, harcanan emek, harcanan hayaller var ve bunca şeyi sadece şansla açıklamak sadece haksızlık. Unutmayalım ki zahmetsiz rahmet olmaz…